Horlama ve Uyku Apnesi

Horlama daha çok kozmetik bir sorundur ancak uykuda nefes kesilmesi (uyku apnesi) solunumu ve kalbi zorlayarak erken yaşta kalp krizi ve inme gibi hayati sorunlara yol açabiliyor. Uyku apnesi ayrıca fiziksel ve cinsel performansı da düşürüyor.

Horlama çoğunlukla erkeklerde görülen bir durumdur. Kadınların kas yapısı, hormonları, yaşlanma ve yağlanma şekilleri erkekten farklı olduğundan horlama konusunda avantajlıdırlar. Ancak uyku partneri çok horlayan kadınlar için gece kabusa dönüşebiliyor. Birçok çift şiddetli horlama nedeniyle yataklarını hatta yatak odalarını ayırmak zorunda kalıyorlar.

Nefes verme esnasında havanın herhangi bir nedenle daralmış ya da sarkmış havayolu yumuşak dokularını titreştirmesiyle ortaya çıkan gürültülü solunuma horlama diyoruz.

Uykuda 10 saniyeden uzun nefes kesilmeleri yoksa horlama bireye zarar vermez. Eğer horlayan birinde sürekli uykusuzluk, gün içinde sık uyuklamalar, dinlenmemişlik hissi, sürekli yorgunluk, konsantrasyon kaybı gibi sorunlardan bazıları da varsa bu durumda uyku apnesinden şüphelenilmelidir.

Fazla kilo varsa kilo verme, kullanılıyorsa sigara ve alkolün bırakılması, düzenli egzersiz ve yüksek yastıkla yatma benzeri önlemler işe yarayabilir. Önlemlere ragmen sorun devam ederse solunum yolunda bir problem olabilir: burun, geniz, yumuşak damak-küçük dil, dil kökü ve gırtlak seviyelerinden birinde veya birkaçında darlık olabilir. Bu nedenle uyku apnesinden şüphelenilen bir hasta mutlaka bir Kulak Burun Boğaz uzmanına muayene olmalıdır.

Uyku apnesinin Robotik Cerrahi ile tedavisi konusunda Amerika Birleşik Devletlerinde eğitim almış olan Prof. Dr. Ozan B. ÖZGÜRSOY, uyku apnesinin son derece karmaşık bir oluşum mekanizması olduğunu ve bu nedenle gerek tanı gerekse tedavisinin de oldukça titiz ve kişiye özel yapılması gerektiğini ifade etti. Bu konuda tecrübeli KBB uzmanları yumuşak kıvrılabilir teleskopik kameralarla hastanın burun, geniz, yumuşak damak-küçük dil, dil kökü ve gırtlak bölgelerini seviye seviye inceleyerek sorunun yerini tespit edebiliyorlar. Sorun tesbiti doğru olursa tedavinin başarılı olma şansı artıyor.

Hastaların bir gece misafir edildiği uyku laboratuvarında yapılan uyku testi ile hastada uykuda nefes durması olup olmadığı, varsa gecede kaç kez durduğu, kaç saniye boyunca durduğu, oksijen düzeylerini ne kadar düşürdüğü gibi pek çok parametre incelenerek uyku apnesinin hafif, orta, ağır veya çok ağır gibi derecelendirmesi yapılıyor. Ağır uyku apnesi hastaları burun geniz havayolu kapalı olmamak şartıyla PAP tedavisine yönlendiriliyor. PAP tedavisi basitçe hastanın gece boyunca bir maske ile hafif basınçlı hava soluması anlamına geliyor. Bu tedaviyi alabilmek için burun açık olmalı, sorun varsa once burun cerrahisi sonra PAP uygulaması yapılıyor

Son yıllarda altın stardart olan uyku endoskopisi ve robotik cerrahi uygulamaları ile tanı için ve tedavi için nokta atışı yapabildiklerini söyleyen Profesör ÖZGÜRSOYbirçok hastayı PAP cihazı kullanmaktan kurtarabildiklerini ifade etti. UYKU ENDOSKOPİSİ özel ekipman ve sensörleri olan bir ameliyathanede hastayı gerçek uykuya en yakın uyku düzeyinde uyutarak yapılıyor. Başının altında bir yastıkla adeta evinde uyur gibi olan hastanın burnundan hissetmediği kıvrılabilir yumuşak bir teleskopik kamera ile girilip uyku esnasında havayolunun tam olarak neresinin tıkandığı tespit edilebiliyor. Diğer muayeneler hasta uyanıkken yapıldığı için hastanın uyku esnasında yaşadıklarını yansıtamayabiliyor. Bu nedenle uyku endoskopisi günümüzde yapılabilen en ideal en avantajlı tanı yöntemidir.

ROBOTİK CERRAHİ, ağır apneli hastalarda sorunlu olan ancak daha önceki yıllarda ulaşılması güç ve riskli olan dil kökü ve gırtlak üstü bölgelerine ulaşılmasını sağlıyor. Ameliyat robotunun 3 boyutlu görüntü vermesi ve kollarının manevra kabiliyeti sayesinde cerrahın göremeyeceği dokunamayacağı bölgelere boyundan ya da başka yerden bir kesi yapmadan sadece ağız içinden girip ulaşıp ameliyat yapma olanağı sağlıyor. Robotik cerrahi sayesinde PAP tedavisinden kurtulan çok sayıda hasta var. Ancak robotik de olsa dil kökü ve derin yutak bölgelerine yapılan ameliyatlar ağrılı ve kanamalı olabiliyor bu nedenle doğru tanı konup doğru ameliyat yapılması önem taşıyor.

Dr Ozan B. ÖZGÜRSOY, uyku apneli çok sayıda hasta gördüğünü ve ameliyat ettiğini bu nedenle çok farklı durumlarla karşılaştığını, her hastada farklı tanı ve tadavi gerektiğini tüm yeni teknoloji ve gelişmelere ragmen yine de temkinli konuşmak gerektiğini söyledi. Çünkü her uyku apnesi hastasında cerrahi tedavinin %100 başarı garantili olamayacağını ve çok ağır uyku apnesi olan hastaların tüm tanı yöntemleri ve cerrahi tedaviler uygulanmasına rağmen PAP cihazı kullanmak zorunda kalabileceğini belirtti. Profesör Özgürsoy’a göre üzerinde çok çalışılan bir sağlık sorunu olsa da maalesef günümüzde uyku apnesini yüzde yüz garantiyle tedavi edebilecek bir yöntem henüz yok.

Uyku apnesi Ankara  Prof Dr Ozan Özgürsoy  Horlama Ankara Apne ameliyatı Prof Dr Ozan Özgürsoy  Uyku cerrahisi Uyku apnesi ameliyatı Ankara Prof Dr Ozan Özgürsoy Uyku testi Ankara Prof Dr Ozan Özgürsoy Polisomnografi Ankara Uyku endoskopisi Ankara Prof Dr Ozan Özgürsoy CPAP BPAP için Prof Dr Ozan Özgürsoy Ankara Robotik Cerrahi için yardım alabileceğiniz tecrübeli ve güvenilir bir cerrahtır